Almanya’da Çifte Vatandaşlık Reformu ve Türk Vatandaşlarına Etkileri
Almanya, 2024 yılı itibarıyla vatandaşlık yasasında tarihi bir değişikliğe giderek çifte vatandaşlığı genel bir hak haline getirmiştir. Bu düzenleme özellikle Almanya’da yaşayan milyonlarca Türk kökenli birey için önemli sonuçlar doğurmaktadır. Bu makalede, çifte vatandaşlık reformunun yasal dayanakları, uygulama süreci, Türk vatandaşları üzerindeki etkileri ve özel durumlar ele alınmaktadır.
Staatsangehörigkeitsmodernisierungsgesetz (StARModG) yani Vatandaşlık Kanununun Modernizasyonu Yasası, 19 Ocak 2024 tarihinde Alman Federal Meclisi’nde kabul edilmiş, 2 Şubat 2024’te Federal Konsey tarafından onaylanmış ve 26 Mart 2024 tarihinde resmî gazetede yayımlanmıştır. Yasada öngörülen esaslı değişiklikler 27 Haziran 2024 tarihinde yürürlüğe girmiştir.
Yeni düzenleme ile birlikte Almanya vatandaşlığına geçmek isteyen bireyler artık mevcut vatandaşlıklarını terk etmek zorunda kalmadan Alman vatandaşlığını kazanabileceklerdir. Ayrıca, oturum süresi 8 yıldan 5 yıla düşürülmüş, entegrasyonu güçlü bireyler için bu süre 3 yıla kadar indirilebilmiştir.
Yeni yasa ile birlikte, Almanya’da yaşayan Türk vatandaşları Alman vatandaşlığına geçerken artık Türk vatandaşlıklarını kaybetmeden çifte vatandaş olabileceklerdir. Önceden gerekli olan Beibehaltungsgenehmigung belgesi artık talep edilmemektedir. Ayrıca, eski ‘Gastarbeiter’ kuşağına ait bireyler için vatandaşlık testi ve dil yeterliliği gibi şartlarda esneklik sağlanmıştır.
Türk vatandaşları, ikinci vatandaşlık kazandıklarında bu durumu Türkiye’deki nüfus kayıtlarına bildirmekle yükümlüdür. Ayrıca, 27 Haziran 2024 öncesinde Türk vatandaşlığını kaybetmiş olan bireyler yeniden vatandaşlık başvurusunda bulunabileceklerdir.
Çifte vatandaşlık statüsüne sahip bireylerin SGK hizmetleri ve yurtdışı borçlanma hakları devam etmektedir. Ancak Almanya’daki prim iadesi gibi bazı sosyal güvenlik haklarında değişiklikler olabileceği için dikkatli davranılması gereklidir. Askerlik yükümlülüğü konusu bireysel değerlendirme gerektirirken, çifte vergilendirmeyi önleme anlaşması kapsamındaki mali yükümlülükler geçerliliğini korumaktadır.
Almanya’nın vatandaşlık reformu, Almanya’da yaşayan Türk toplumunun entegrasyonunu kolaylaştıracak ve hukuki statülerini güvence altına alacaktır. Ancak, bu süreçte hem Alman hem de Türk mevzuatına uygun hareket edilmesi, ayrıca bu konuda hem Alman hem de Türk vatandaşlık mevzuatına hakim bir hukukcu ile çalışılması kişisel hakların korunması açısından büyük önem taşımaktadır.
Avukat Ali Fuat ÖZBAKIR